Tanık olmak, bizzat görmek anlamındaki “şahâdet” kelimesiyle, yazılı belge anlamına gelen “nâme” kelimesinin birleşmesiyle oluşan şahâdetnâme, sözlük anlamı olarak “bir olgu ya da durumun kanıtı olmak üzere yetkili makamlarca verilen belge” demektir.
Tanık olmak, bizzat görmek anlamındaki “şahâdet” kelimesiyle, yazılı belge anlamına gelen “nâme” kelimesinin birleşmesiyle oluşan şahâdetnâme, sözlük anlamı olarak “bir olgu ya da durumun kanıtı olmak üzere yetkili makamlarca verilen belge” demektir. Eğitim alanında, bir kimseye herhangi bir okulu veya öğrenim programını başarıyla tamamladığını gösteren belge, yani diploma anlamında kullanılmıştır. Ancak bunun yanında herhangi bir konuda bir derece veya unvanı kullanmaya hak kazandığını, bir iş, sanat veya meslek dalında çalışabilme yetkisi elde ettiğini ve buna ehil olduğunu belirtmek için bir kurum tarafından düzenlenip verilen her türlü resmî belge için de bu ad kullanılmıştır. İcâzetnâmeler, kişisel ve sivil özellikler taşıdığından, zaman içinde ortaya çıkan hukukî ve resmî nitelikleri tam olarak karşılayamaması dolayısıyla, bu özellikleri çağrıştıran “şahâdet” kelimesi onun yerine kullanılmaya başlanmıştır. İlk defa 1872 yılında Mısır’da ve 1914 yılında Osmanlı Devletinde Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye medreselerinin tâlî kısmını bitirenlere şahâdetnâme, âlî kısmını bitirenlere de icâzetnâme verilmesinin kanunlaşmasıyla bu iki belge resmileşmiştir.