3 Kasım 1928’ de yapılan harf devriminden sonra, yeni alfabenin devlet dairelerinde görevli memurlar ve bütün halka öğretilmesi için kurulan kısa dönemli okullardır.
Harf devrimi olarak bilinen ve 11 maddeden oluşan “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”, 1 Kasım 1928'de
mecliste oy birliği ile kabul edilmiş ve 3 Kasım'da da Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Kanunun ilk iki
maddesi şöyleydi: 1. Şimdiye kadar Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Lâtin esasından alınan ve merbut
cetvelde şekilleri gösterilen harfler “Türk Harfleri” unvan ve hukuku ile kabul edilmiştir. 2. Bu kanun neşri tarihinden itibaren devletin bütün
daire ve müesseselerinde ve bilcümle şirket, cemiyet ve hususî müesseselerde Türk harfleriyle yazılmış olan yazıların kabulü ve muameleye
konulması mecburîdir.
Kanun, yayımlandığı 3 Kasım 1928'den itibaren, resmî ve özel bütün müesseselerde her türlü yazışmayı yeni kabul edilen alfabe ile yazmayı
mecbur tutuyordu. Kanunun diğer dokuz maddesinde ise, kanunun uygulanma alanları ve süreçleri hakkında bilgi verilmekteydi.
Lâtin asıllı yeni Türk harflerinin kabulü kanunu meclisten geçtiğinde, milletvekillerinin, yüksek bürokratların ve aydınların çoğuna, daha önce
başlatılan bir çalışma ile yeni alfabe öğretilmişti. Devlet dairelerinde görevli memurlar için de kurslar düzenleniyordu. Bunlar 12 Kasım
1928'den itibaren sınava alınmaya başlandılar. Başarılı olanlar diploma alıyorlardı. Aynı şekilde birçok resmi ve özel kuruluşlar çalışanlarına
kurslar veriyordu.
Bunların yanı sıra bir başka önemli iş de, yeni alfabenin bütün halka öğretilmesiydi. Ancak bunun için geniş kapsamlı bir program uygulamaya,
bu uygulama için de iyi planlanmış bir örgütlenmeye ihtiyaç vardı. İşte bu örgütlenme, kurulan Millet Mektepleri Teşkilatı ile sağlandı.
Örgütlenme şu şekilde olacaktı: Vatandaşların en uygun zamanlarında ve yakınlarında, belirli toplanma yerlerinde iki aylık veya dört aylık
kurslar açılacak. Müsait vakitleri olmayan vatandaşlar için seyyar muallim teşkilatı yapılacak. Devletin en büyüğünden en küçüğüne kadar
bütün memurları Millet Mektepleri teşkilatında ihtiyaca göre çalışacaklar.
Cumhurbaşkanı M. Kemal, Millet Mektepleri teşkilatının genel
başkanlığını ve başöğretmenliğini yapacak. Bu teşkilat ile bir yılda, vatandaşların geçim hayatındaki düzeni hiç bozulmaksızın geçkin
yaşlarda birkaç yüz bin nüfusun kurtarabileceği düşünülüyordu.
Millet Mektepleri Örgütünün diğer başkanları ise sırasıyla Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Cumhuriyet
Halk Partisi Genel Sekreteri idi. Bütün Bakanlık müfettişleri aynı zamanda Millet Mekteplerinin de müfettişleriydi. Müfettişler bu okulları
sürekli denetleyecekler ve eksikliklerle başarıları her ay sonunda örgüt merkezine rapor edeceklerdi. Merkez, Milli Eğitim Bakanlığı idi.
Örgüte genel yön veren ise, Milli Eğitim Bakanının Başkanlığında oluşturulan bir kuruldu.
Bu kurula bağlı olarak il, ilçe, bucak ve köy kurulları oluşturuldu. Bunların başlıca görevleri, dershaneler hazırlamak, ısıtmak, aydınlatmak
ve donatmak; kayıt, yoklama defterleri, yazı tahtası, tebeşir, defter, kalem kitap gibi öğretim araç ve gereçlerini sağlamak; yerel ekonomik
ve sağlık koşullarını göz önünde tutarak, Millet Mekteplerinin başlama ve bitme zamanlarını belirlemek ve öğrencilerin derslere devamını
sağlamaktı. Bunun için gerekirse polis, jandarma, Belediye görevlileri, muhtarlar ve esnaf örgütlerinden de yararlanabileceklerdi.
Görüldüğü üzere en küçük yerleşim biriminden en büyüğüne kadar her birimin kendi Millet Mektepleri idare heyeti vardı. Küçükten büyüğe
doğru herkes bir üstüne karşı sorumluydu. Belediyeler, bankalar, demiryolu ve liman işletmeleri gibi kurumlarla, yirmiden fazla işçi çalıştıran
şirket fabrika gibi yerler kendi çalışanlarına okuma yazmayı öğretmekle yükümlüydü. Hapishane yöneticileri de, altı aydan fazla mahkumiyeti
olanlara okuma yazma öğretmekle görevliydiler.
Cumhurbaşkanı M. Kemal, Millet Mektepleri teşkilatının genel başkanlığını ve başöğretmenliğini yapacak Millet Mekteplerinin diğer başkanları ise sırasıyla Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteriydi.