Osmanlı eğitim sisteminde öğrencileri ödüllendirme belgeleridir. Aferin, Tahsîn, İmtiyâz ve Zikr-i Cemil olmak üzere çeşitli şekilleri vardır. Bu konudaki ilk uygulama 22 Eylül 1870 tarihinde yayınlanan Rüştiye Mektebi Nizamnâmesi ile getirilmiştir.
Osmanlı eğitim sisteminde öğrencileri ödüllendirme
biçimlerinden biri olan “evrâk-ı takdîriye” belgelerinin
kullanılması 1870 yıllarına dayanmaktadır. Bu konudaki
ilk uygulama 22 Eylül 1870 tarihinde yayınlanan Rüşdiye Mektepleri
Nizamnâmesi ile getirilmiştir.
Bu Nizamnâme'ye göre bir ay süreyle derslerine iyi çalışan ve iyi
davranışlar gösteren öğrenci “1. derecede bulundurulur”.
Üç ay süreyle birinci derecede kalan öğrenciye Tahsinnâme verilir.
Altı ay süreyle derslerine iyi çalışan ve edepli davranan öğrenciye
hem Tahsinnâme verilir, hem de adı, sınıflara asılacak olan özel
levhaya iri ve gösterişli yazılarla yazılır.
Osmanlı Devletinde, mekteplerde verilen mükâfatlar, 19. asrın
ikinci yarısından itibaren yaygınlaştı. Bu mükâfatlar talebelere
çeşitli yollarla verilirdi. Başarılı bir öğrencinin bir üst sınıfa
atlatılması başta olmak üzere, çocukların yiyecek, giyecek ve para
ile mükâfatlandırılması, bazı özel hediyeler verilmesi, başarılı
idadi talebelerine gümüş veya tunç madalya armağan edilmesi ve
en basitinden sözle “âferîn” denmesi bunlardandır. Hatta bunlar
arasından Sultan İkinci Abdülhamid Hân'ın, özel ilgi duyduğu
Mülkiye Mektebi gibi bazı okulların başarılı öğrencilerine saat
hediye ederek taltif etmesi de kayda değer bir örnektir.
Fakat mükâfatların en yaygını elbette sınıf içindeki, yıl boyunca
devam eden mükâfatlandırılmalardı. 19. asrın ikinci yarısından
itibaren rastlanmakta olan bu tür mükâfatlandırmalar, kademelerine
göre başarılı olan öğrencilere âferîn, tahsîn, imtiyâz, takdîr, taltîf,
mükâfat ve zikr-i cemîl isimli belgelerin verilmesi yoluyla olurdu.
Bunlar günümüzdeki gibi yıl veya dönem sonunda değil, yıl içinde
çeşitli zamanlarda ve çeşitli vesilelerle talebelere verilirdi. Belgeler,
çeşitli renk ve şekillerde süslenmiş, dört köşeli ve farklı ebatlarda,
kimisi kalın kimisi ince kâğıtlardı. Takdir Belgeleri arasında önemli bir yere sahip olan imtiyaz; Sekiz âferîn ve iki tahsin değerindeydi. Beş imtiyaz alan öğrenciye başarılarından dolayı bir kitap hediye edilirdi. Bunların içinde en çok verilenler
âferîn, tahsîn, imtiyâz ve zikr-i cemil isimli belgelerdir. Bu mükâfatlar,
talebeler arasında bir rekabet ortamı oluşturarak onları çalışmaya
teşvik etmek amacıyla veriliyordu. Verilen mükâfat kâğıtları zaman
zaman sınıfa asılır ve böylece bunları alan öğrenciler bir nevi ilan
edilmiş olurdu. Diğer bir uygulama da sınıf birincisi olan talebenin
sınıfın baş sırasına oturmasıydı ki ikinci, üçüncü ve dördüncü olanlar
müteâkiben oturtulurdu..